• 1gr 600 kat su tutma kapasitesine sahiptir.
• Suyla birleşince şişerek jel haline gelir.
• Toprakta ortalama 4 yıl boyunca aktif olarak kalır.
• Suyu emme hızı yaklaşık 1 saattir.
• Sulama süresi 1 saat kadardır.
• -60°C’ye kadar donmaz.
• Uygulama derinliği 7cm -1m arasındadır.
• Toprakta yıllık %10-15 oranında parçalanır.
• Topraktaki görevi bittikten sonra doğaya geri döner.

• Çilek (3 gr/kök),
• Kavun-Karpuz (8-10 gr/kök),
• Tarla tarımında (5kg/1000m2),
• Yonca ve yem (40kg/1000m2),
• Mantarda (600gr/m3),
• Kesme çiçekçilikte (60 gr/mtül),
• Saksı bitkilerinde (5 lt için 1,5 gr),
• Bağcılıkta ve zeytincilikte (35 gr/mtül )

  Orijinal, açılmamış ambalajında, serin ve kuru ortamda 12 ay

Meyvecilik : Dikim işleminde, dikim toprağına 1 Kg toprak / 2-3 gr veya 1 m³ toprak /1-2 Kg dozlarda karıştırılarak iyice harmanlanarak uygulanır.. Hazırlanan karışım dikim  çukurunda kök bölgesine doldurulur. Üstüne normal toprak serilerek bol su verilir.
 Normal gelişmiş ağaçlarda taç izdüşümden kök bölgesi derinliğine 20 cm genişlikte dairesel çukur açılarak tabana özel karışım toprak, üste ise normal toprak doldurulur ve b  bolca su verilir.

 Fidancılık : Fidanlıklarda seradan açık alanlara fidanların aktarılmasında ve uzak mesafelere taşınması esnasında köklerin su kaybetmesini ve kurumasını önlemek için çıplak  kök daldırma işleminde kullanılır. Daldırma teknesinde 150-200 lt. suya 1 Kg azar azar karıştırılarak daldırma preparatı hazırlanır. Etkili bir sonuç için :

 preparatın köklere tamamen yapışacak kıvamda olması önemlidir.
 Suda çözünebilen nematosid ve fungusidler de nematod ve mantari saldırılara karşı bitkilerin korunması için hazırlanan preparata katılabilir.

 * tam partikül büyüklüğü 0,2 mm olan ince bir tozdur. Kendi hacminin 300-500 katı su tutma kapasitesine sahiptir, su ile birleşince hidrojel haline gelir. Toprakta ortalama 5 yıl  boyunca aktif olarak kalır. Suyu emme hızı yaklaşık 2-5 dakikadır.
 potasyum tabanlı selülozik bir bileşik olup tamamen doğal bir yapıya sahiptir.

 hormon ve ağır metal içermez, toksik değildir.
 bitki, toprak ve insan sağlığına zarar vermez.
– 60 ºC,ye kadar donmaz, ilkbahar erken ve sonbaharın geç donlarında çimlenen tohumların ölmesini engeller.

 toprakta yıllık %10-15 oranında parçalanır. Topraktaki özelliğini yitirdikten sonra mikroorganizmalar tarafından yok edilerek doğaya geri döner.
 aktif (jel) halde güneşe maruz bırakılmaz ve tamamen toprak altında kullanılmalıdır.
 nötr pH sahiptir (pH=7.12).
 toksik etkisi yoktur.

 Toprak gözenekliliğini arttırır ve toprak kabuklanmasını azaltır.
 Toprakta bitkinin ihtiyacı olan nemli ortamı sağlar.
 Topraktaki suyun buharlaşmasını azaltır.
 Toprak yapısını düzeltir ve erozyonu önler.
 Yüzey ve yer altı sularının kirlenmesini engeller.
 Çok sıcak ve kurak iklim koşullarında bitki büyümesine izin verir.

 Sulama, işçilik, gübre, tohum ve enerji kullanım maliyetlerini düşürür.
 Su tüketiminde 2 ila 5 kat tasarruf sağlar.
 Aşırı gübrelemenin toprağa verdiği zararı engeller.
 Gübre tüketimini %30 ,50 azaltır.
 Mahsul verimini arttırır.
 Bitki kalitesini iyileştirir.

 Ağaçlandırma için mevsim şartlarına ihtiyaç duyulmaz.
 – 60 ºC,ye kadar donmaz, ilkbahar erken ve sonbaharın geç donlarında çimlenen tohumların ölmesini engeller.
 Kök zararlıları olan nematod ve funguslara karşı mücadelede etkindir

Bitkilerinizde veya yeni dikilen meyve ağaçlarınızda absorbe ettiği suyu yavaş ,yavaş salarak hayati bir görev üstlenir.meyve ağaçlarının ilk yıl yüksek olan kuruma riskini %50 azaltır. Sıvı gübre ile kullanıldığında bitkiye yavaş, yavaş gübreli su verme özelliğide vardır.kökleri jel formülü ile sardığından, köklere zarar veren zararlılar bitkiye minimum zarar verir.örnek (nematod ve fungus) kimyasal ve toksit olmadığından insan,hayvan,bitki,karınca ,solucan,ve arı popülasyonuna zararı yoktur. ​ 

*Ülkemiz coğrafi konumundan dolayı, su sıkıntısı çeken ülkeler sıralamasında üst seviyeler de yer almaktadır. Önümüzde ki yıllarda kuraklıktan ve küresel ısınmadan en fazla etkilenecek ülkelerden biri olacaktır. Su, tüm canlıların hayat kaynağıdır.

Buna karşın dünya ve özellikle ülkemizin su kaynakları her geçen gün azalarak yok olmakta veya kullanılmaz hale gelmektedir. Türkiye de su kaynaklarımızın %72,si Tarımda, %18,i evsel kullanımda (İçme ve kullanım amaçlı) ve %10,luk kısmı da Sanayi de kullanılmaktadır.

Tarımsal üretimde toprağa verdiğimiz suyun kayıplarını önleyerek sulamadan maksimum fayda sağlayabilir ve üretimden daha fazla verim alabiliriz.